18 Aralık 2002’de alçakça katledilen Doç Dr. Necip Hablemitoğlu’nu , ölümünün 18.yıl dönümünde saygıyla anıyoruz…Türkiye’nin yüz akı bir çok aydının kanlarının yerde kaldığı gibi gibi Hablemitoğlu’nun da kanı yerdedir.Bunlar Türk Demokrasisi ve milletinin kanayan yarasıdır.
Biliminsanı N.HABLEMİTOĞLU’nun öldürülüşünün 18. yıl dönümünde anımsanması gerekenler….
– Bundan 93 yıl önce Gazi Mustafa Kemal Atatürk şöyle demişti:
” Ulus, ancak devletlerin yıkılma ve çökme kargaşaları içinde bulunduğu zamanlarda tarihin yazdığı çok önemli ve korkunç günler yaşıyordu. Böyle günlerde geleceğini kendi eline alma uyanıklığınıgösteremeyen ulusların geleceği karanlık ve korkuludur.
Türk ulusu bu gerçeği anlamaya başlamıştı. Bu anlayış sonucuydu ki, kurtuluş umudu veren her içten çağrıya koşmaktaydı. Ancak, uzun yüzyılların uyuşturucu yönetim ve eğitiminin etkisinden bir toplumun bir günde, bir yılda kurtulabileceğini düşünmek ve kabul etmek doğru değildir. Böyle olduğu için, durumu ve gerçeği bilenler, elinden geldiği ölçüde kendi ulusunu uyarıp aydınlatarak kurtuluş yolunda ona kılavuzluk etmeyi en büyük insanlık ödevi bilmelidirler. “(Nutuk,c.1,s.246) (1 )
– Diğer birçok uyarılarında olduğu gibi bunu da Kurtuluş Savaşı, Milli Türk Devlet’in kurtuluşunda kader birliği ettiği en yakın dava arkadaşları tam olarak gereğini yapmadılar. – “Bilakis kimsesizlerin kimsesi” Türkiye Cumhuriyeti’nin sağladığı imkanlarla okuyup adam olanlar da.
****
Necip Hablemitoğlu’nun ETKİ AJANLARI – NÜFUZ CASUSLARI VE FETHULLAHÇILAR RAPORU’ndan bir alıntı:
“…Cumhuriyetin kurucusu Büyük Atatürk, “Gençliğe Hitabesi” ile söylemektedir. Büyük Atatürk, sanki bugünün fotoğrafını çekmiştir, saptamalarında. Ne var ki, O’nun döneminde düşmanın topu ve tüfeği ile mücadele ediliyordu. Şimdilerde, kitle iletişim araçları, borsaları, IMF’i, Dünya Ticaret Örgütü ve her türlü ekonomik ve teknolojik olanakları var düşmanın. Sevr’i uygulatmak için top ve tüfekle Türkiye’ye güç yetiremeyen düşman, şimdilerde elindeki tüm olanakları kullanıyor, aynı amaca ulaşmak için. O’nun döneminde sadece bir Vahdettin, bir Damat Ferit, bir Ali Kemal, bir Dürrizade Abdullah vardı, şimdilerde ise binlerce Vahdettin, Damat Ferit, Ali Kemal, yüzbinlerce Dürrizade Abdullah var aramızda işbirlikçi olarak. Ve bizi yönetiyorlar; kaynaklarımızı, onurumuzu, umutlarımızı, geleceğimizi, bağımsızlığımızı, ulusal bütünlüğümüzü parça parça peşkeş çekiyorlar düşmana. Büyük Atatürk’ün ilke ve devrimleri kadar gereksinim duyuyoruz yeni bir kuvayı milliye ruhuna.” diye rapor bitmekte.
Devlet kurumlarını göreve davet etmekten ve toplumu uyandırmaya çalışmaktan başka derdi olmayan çok sayıda aydınlarımızın katledildiği bir ortamda Necip Necip Hablemitoğlu da öldürüldü.
Biliminsanı, gazeteci, yazar Doç.Dr.Necip Hablemitoğlu’nu saygıyla anıyoruz.. Bilginize…18.12.2020, Cuma